Macera filmleri dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Akrep Kral, gerek oyuncu kadrosu; gerek de senaryosuyla birlikte sinema dünyasında kültleşmiş son derece başarılı bir film serisidir.
İlk olarak 2002 yılında beyazperdeyle buluşan Akrep Kral, o dönemde izleyicilere sunduğu görsel efekleri; konusunun sürükleyiciliği ve ünlü oyuncu kadrosuyla birlikte sinemaseverlerin beğenisini kazanmasının yanısıra aynı zamanda birçok ödüle de layık görülmüştür. Akrep Kral isimli ilk filminin ardından sırayla Savaşçının Yükselişi, Kurtarmak için Savaş ve Güç peşinde olmak üzere üç filmi daha beyazperdeyle buluşturan seri; hiç şüphesiz ki her bir filmiyle izleyicilerinin beğenisini toplamayı başarmıştır.
Her ne kadar bu dört yapımda başrol oyuncularının değişmesine rağmen konu bütünlüğü sayesinde neredeyse hiçbir zaman bu değişimleri hissettirmemiş olan Akrep Kral filmleri, macera; aksiyon ve fantastik türlerinde izleyicilerinin karşısına çıkmış ve her anı heyecan dolu olan dakikalar sunmayı başarmıştır.
İlk filmde ünlü oyuncu Dwayne Johnson’ın yanısıra birçok ünlü isme daha şahitlik ederken, devam filmlerinde ise bu oyuncular yerlerini yine aynı düzeyde oyunculara bırakmıştır. Genel olarak Mathaus isimli korkusuz, cesur bir savaşçının başından geçen olayların anlatıldığı Akrep Kral serisinde her şey; Mathaus’un zalim kral Memnon ile girdiği mücadelenin sonrasında başlamıştır…
Bundan tam 5.000 yıl önce, acımasız ve bir o kadar güçlü bir kral olan Memnon; kendine has taktiği ile karşısına çıkan herkesi silip süpürmeyi başarmaktadır. Kendisine savaş açanlara zafer şansı bile vermeyen ve herkesi birer birer öldürmeyi başaran Memnon’un bunu yapmasındaki en büyük etken ise geleceği görebilen ve kendisine düşmanlarının taktiklerini söyleyebilen büyücüsüydü. Gün geçtikçe gücüne güç katan Memnon’a, sadece birkaç kabile karşı koyabilmeyi başarabilmiş ve onu alt edebilmek için güçlü savaşçı Mathayus’ın yardımını istemişlerdir.
Bir süre önce halkı tarafından kral ilan edilen Mathayus, her ne kadar yetenekli ve kuvvetli bir savaşçı olsa da; gün geçtikçe zayıflayan iktidarının düşüşünden kaçmayı başaramamıştır. Büyücü kraliçesinin öldürülmesiyle birlikte kendisini hem suçlu hem de başarısız hisseden Mathayus için tek yol, yine geçmişteki gibi kiralık bir suikastçi olmaktır. Hayatına bir kez daha suikastçi olarak devam etmeye karar veren Mathayus’ın ilk görevi ise bir zamanlar kendisinin de yetiştiği, güçlü krallığı; kötü bir tirandan ve onun hayalet savaşçılarından korumaya çalışacaktır.
Akadlı korkusuz savaşçı Akrep Kral Mathayus, kısa süre önce Al-Moraad için bağlılık yemini etmiştir. Al-Moraad’ın yeminli savaşçısı olmasından kısa bir süre sonra Kral Zakkour tarafından son derece zorlu bir görevi gerçekleştirmek üzere arkadaşı Drazen ile birlikte Lord Alcaman’ın, Büyülü Vazosu’nu almaya giden Mathayus’ı, bu yolculukta büyük tehlikeler bekleyecektir. Çünkü Drazen tarafından büyük bir ihanete uğrayan ve ölüme terk edilen Mathayus, artık tek başına kalmıştır. Tüm bunlara rağmen ayağa kalkmayı başaran Akrep Kral, intikamını almak için geri dönecektir.
Nebserek, Antik Mısır’da ayak bastığı her bölgeye kötülüğü ve ölümü getiren korkunç bir savaş kralıdır. Bu sefer Nebserek kötülüğünü sonsuz kılmak için Tanrı Anubis’in Pençesi adı verilen kılıcı çaldığında artık Nebserek eskisinden de güçlü bir hale gelir. Çünkü bu Tanrısal kılıç ölen insanların gücüyle lanetlenmiş ve korkunç bir kudrete sahip olan bir kılıçtır. Bu sırada Mathayus bu kötülükleri durdurmak adına Ruhlar Kitabını bulmaya karar verir. Çünkü böylesi büyülü bir kılıcı ancak ondan daha güçlü bir büyü durdurabilir. Fakat Mathayus bu kitabı kendi başına bulamayacağını bilmektedir ve bu yüzden de Nubia prensesi Tala ile birlik olmaya karar verir. Şimdi ise Nubia prensesi Tala ve Mathayus zalim savaş kralını durdurmak için bu kitabı ne pahasına olursa olsun bulmalıdırlar!
