Türk Korku Filmleri

Mirac, 35 yaşında, dini ritüellere derin bir bağlılık besleyen bir medyumdur. Küçük yaşta ailesini bir trafik kazasında kaybettikten sonra, büyükanne Döne'nin yanına yerleşmiş ve onun himayesinde yaşamaya başlamıştır. Ancak Döne, karanlık büyülerle uğraşan ve Ummar adında bir cinle işbirliği yapan bir cadıdır. Mirac, büyükanne Döne'nin uyguladığı kötü niyetli ritüellerden rahatsızlık duymaya başlar ve bu nedenle evini terk etmek zorunda kalır. İstanbul'a taşınarak hayatında yeni bir başlangıç yapmayı, Döne'nin karanlık etkilerinden uzaklaşmayı ve ruhsal huzuru yeniden bulmayı amaçlar. Şehirde yeni bir sayfa açarken, geçmişin gölgelerinden kurtulmak ve içsel dinginliği sağlamak için çaba sarf edecektir. Mirac, İstanbul'a adım attığında, yeni bir hayat kurma umuduyla doludur. Karanlık geçmişinden uzaklaşmak ve ruhsal dengeyi yeniden sağlamak için çeşitli yollar arar. Şehir, ona hem yeni fırsatlar sunmakta hem de geçmişin izlerini hatırlatmaktadır. Mirac, bu karmaşık ortamda kendini bulma çabası içindedir. Her adımında, büyükanne Döne'nin etkilerinden kurtulma isteğiyle dolup taşarken, aynı zamanda ruhsal huzuru yakalamak için mücadele eder. İstanbul'un dinamik atmosferinde, Mirac, kendine yeni bir kimlik oluşturma çabası içindedir. Geçmişin karanlık izlerini silmek ve ruhunu arındırmak için çeşitli ritüeller ve meditasyon teknikleri denemeye başlar. Bu süreçte, hem kendini keşfeder hem de içsel huzuru bulma yolunda ilerler. Mirac, yeni hayatında, geçmişin gölgelerinden kurtulmanın ve ruhsal dinginliği sağlamanın yollarını ararken, İstanbul'un sunduğu olanakları da değerlendirmeye çalışır.

Sanata derin bir tutku besleyen bir kadın ressam, ciddi psikolojik sorunlarla mücadele etmektedir. Çocukluk döneminde üvey babası tarafından yaşadığı travmatik bir saldırı, hayatının seyrini değiştirmiştir. Annesi, bu korkunç durumu öğrendiğinde, üvey babayı öldürerek intihar eder. Annesinin intiharı, kadının ruhunda derin yaralar açar ve onu ağır bir depresyona sürükler. Bu travmanın etkisiyle kendisini tamamen izole eden kadın, dünyadan koparak içe kapanır. Bir gün, hayatına anlam katmak amacıyla bir imamla karşılaşır. Bu görüşme sırasında, üzerinde sürekli olarak var olan lanetli varlıkların peşinde olduğunu fark eder. Bu olaylar silsilesi, kadının yaşamını ve ruhsal dengesini altüst eder. İçsel huzurunu kaybeden kadın, hem kendi iç dünyasında hem de dışsal koşullarda zorlu bir savaşın içine sürüklenir.

Amerika Birleşik Devletleri'nden başlayarak küçük bir Türk kasabasına kadar yayılan acımasız bir intihar dalgası ortaya çıktı. Bir adam, bilgisayar başında geçirdiği zamanın ardından hayatına son verdi. Olayın ardından, arkadaşlarına hala rahatsız edici e-postalar göndermeye devam ediyor. Bu durum, kasabada büyük bir endişe ve korku yaratarak, halkı ve yetkilileri derin bir şekilde etkiledi. Ölümünden sonra bile iletişimde kalan adamın e-postaları, gizemli ve ürkütücü mesajlar içeriyor ve intiharın arkasındaki karanlık sırrı çözmeye çalışan herkes için büyük bir muamma oluşturuyor. Bu trajik olayın etkileri, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde derin bir iz bırakıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayan ve küçük bir Türk kasabasına kadar ulaşan acımasız bir intihar dalgası ortaya çıktı. Bir adam, bilgisayar başında geçirdiği zamanın ardından hayatına son verdi. Olayın ardından, arkadaşlarına hala rahatsız edici e-postalar göndermeye devam ediyor. Bu durum, kasabada büyük bir endişe ve korku yaratarak, halkı ve yetkilileri derin bir şekilde etkiledi. Ölümünden sonra bile iletişimde kalan adamın e-postaları, gizemli ve ürkütücü mesajlar içeriyor ve intiharın arkasındaki karanlık sırrı çözmeye çalışan herkes için büyük bir muamma oluşturuyor. Bu trajik olayın etkileri, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde derin bir iz bırakıyor.

Öznur, genç ve çekici bir kadındır. Küçüklüğünden beri kuzeni Kudret'e derin bir aşkla bağlıdır. Ancak Kudret, Nisa adında bir kadınla mutlu bir evlilik sürdürmektedir. Öznur'un içindeki kıskançlık duygusu, onu tehlikeli bir kara büyü yapmaya yönlendirir; bu büyü sayesinde Kudret'in eşinden ayrılmasını ve onunla birlikte olmayı ummaktadır. Fakat bu büyü, Öznur'un beklemediği karanlık güçleri serbest bırakır ve korkunç olayların zincirini başlatır. Büyünün açığa çıkardığı dehşet verici durumlarla başa çıkmakta zorlanan Öznur, hayatının hızla kontrolden çıktığını fark eder ve kendisini büyük bir kabusun ortasında bulur. Öznur, bu karmaşık durumu düzeltmek için ne yapacağını bilemez hale gelirken, büyünün sonuçları her geçen gün daha da kötüleşmektedir.

"İblis: Karanlığın Sahibi," bir adamın define arayışında yaşadığı zorlukları konu alıyor. Levent, uzun bir çabanın ardından nihayet aradığı defineyi keşfeder, ancak bu hazine, cinler tarafından korunmaktadır. Defineyi bulur bulmaz, iblis soyundan gelen bir cin, Levent'in oğlu Mustafa'yı hedef alarak ona musallat olur. Oğlunu bu lanetten kurtarabilmek için Levent, bir uzmandan yardım alması gerektiğini öğrenir ve Aysel adında bir uzmanla tanışır. Aysel, Mustafa'yı kurtarabilmek için musallat olan cini hapsedecek uygun bir beden bulmaları gerektiğini ifade eder. Levent ve Aysel, bu hedefe ulaşabilmek için Levent'in oğluna bakıcılık yapan Ali'yi planlarının merkezine alır.

Film, Gaffar ve ailesinin başına gelen dehşet verici bir olayın öyküsünü konu alıyor. Tatil için gittikleri köyde, ailenin burada şeytani güçlerin etkisi altına girdiğini fark etmeleriyle her şey altüst olur. Başlangıçta huzurlu ve sakin bir kaçış olarak görünen bu köy, zamanla karanlık ve korkutucu bir sırla dolup taşar. Gaffar ve ailesi, köydeki kötü güçlerle başa çıkabilmek için zorlu bir mücadeleye atılırlar. Bu süreçte, hem kendi güvenliklerini sağlamak hem de köyün üzerindeki karanlık laneti ortadan kaldırmak için büyük bir savaş vermek zorunda kalacaklardır. Aile üyeleri, bu yolculukta birbirlerine olan bağlılıklarını test etmekle kalmayacak, aynı zamanda bilinmeyen karanlık güçlerle de yüzleşmek durumunda kalacaklardır.

"Şerr-i Cin," Allah’a olan inancını kaybetmiş bir kadının dramatik hikayesini ele alıyor. Evli ve çocuk sahibi olan bu kadın, hayatında yaşadığı derin bir travma sonrasında inancını tamamen yitirir. Bu zor süreçte, güçlü bir cin kabilesinin lideri olan Ziffar tarafından sahiplenilir. Olayların gelişimiyle birlikte, başka bir cin kabilesi de duruma müdahil olur ve kadın kendini korkunç bir kabusun içinde bulur. Karanlık güçlerin pençesinde sıkışan kadın, bu cehennemvari durumdan kurtulmanın yolunu ararken, Allah’a dönmekten başka bir seçenek bulamaz. Allah’ın, bu karanlık olaylar ve geçmişteki günahlar karşısında herkesi affedip affetmeyeceği sorusu, kadının umutla yanıtını beklediği bir mesele haline gelir.

Bir ailenin küçük kızının şeytani bir varlık tarafından ele geçirilmesinin ardından yaşadığı korkunç olaylar, hala devam etmekte. Küçük kızın trajik ölümü sonrasında, aile üyeleri dehşet verici anlarla yüzleşmek zorunda kalıyor. Şeytanın etkisi altında geçirdiği korkunç deneyimlerin ardından, ailenin yaşadığı evin atmosferi her geçen gün daha da karanlık bir hale bürünüyor. Ölümün ardından bile, ailenin üzerinde bir karanlık gölge ve şeytani varlığın etkileri sürmeye devam ediyor. Aile, yaşadıkları bu travmatik olayların ardından hem ruhsal hem de fiziksel olarak büyük bir mücadele vermekte ve bu acı dolu süreçten kurtulabilmek için çabalarını sürdürüyor.

Meltem Hanım ve kızı Beril, şehir hayatının karmaşasından uzak, bahçeli bir evde huzurlu bir yaşam sürmektedirler. Ancak, evin güvenliğinden sorumlu olan eski bekçi, bu huzuru sürekli tehdit eden bir unsur haline gelmiştir. Meltem, bu adamın her ortaya çıkışında kendini rahatsız ve tedirgin hissetmektedir. Söylentilere göre, eski bir asker olan bu bekçi, eve karanlık ve tehditkar bir hava katmaktadır. Meltem, bu bekçinin ardında gizli bir sır olup olmadığını merak eder ve bu durumu araştırmaya karar verir. Bekçinin varlığı, zamanla Meltem ve Beril'in huzurlu yaşamını tehdit eden bir unsura dönüşmüştür. Meltem, bu rahatsız edici durumun üstesinden gelmek ve evlerinin güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Gizemi çözmek ve kendisiyle kızı için güvenli bir ortam yaratmak adına harekete geçer. Meltem, bu süreçte cesaretini toplamak ve bekçinin gerçek niyetlerini anlamak için çeşitli yollar aramaktadır.

Kemal, aşık olduğu kadının kardeşiyle evleneceğini kabullenemeyerek, köyde yıkıcı bir dizi olayın fitilini ateşler. Yirmi beş yıl sonra, lanetli bir büyü yeniden gün yüzüne çıkar ve kötülük, vaat edilen kefareti talep ederek geri döner. Bu korkunç olayların merkezinde yer alan Damla, geçmişiyle yüzleşmek ve tarihe Haile Davası olarak geçecek bu olayları aydınlatmak amacıyla Baras köyüne doğru yola çıkar. Damla, köyde yaşanan dehşet verici olayların ve lanetin kökenlerini araştırırken, Kemal'in başlattığı kaosun etkileriyle başa çıkmak zorunda kalır. Geçmişin karanlık gölgeleri, köyün üzerindeki korkunç bulutları dağıtacak mı, yoksa Damla ve köy halkı, lanetin pençesinde mi kalacak?