IMDB Puanı 7 Üzeri Olan Korku Filmleri

Graham ailesinin alıngan lideri Ellen'in vefatıyla birlikte, kızı Annie ve ailesi, atalarının karanlık ve giderek ürkütücü sırlarını keşfetmeye başlar. Bu keşifler derinleştikçe, aile üyeleri, kendilerine miras kalan korkunç bir kaderden kaçmak için daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalırlar. Bir aile trajedisinin, uğursuz ve derin bir rahatsızlık haline dönüşen olayları, yıkılmış bir mirasın gölgesini taşımaktadır. Annie, zihinsel sorunları olan annesini kaybettikten sonra uzun bir yas süreci geçirir. Aile, bu büyük kayıpla başa çıkmak için çeşitli yollar arar ve farklı yöntemlere başvurur.

2010 yapımı "Tucker and Dale vs. Evil", korku unsurlarını komedi ile ustaca harmanlayan nadir film örneklerinden biridir. Bu film, izleyicilere hem gerilim dolu anlar sunarken hem de kahkahalar attırmayı hedefliyor. Tucker ve Dale'in başına gelen tuhaf ve absürt olaylar, izleyicilerin karşısına eğlenceli bir şekilde çıkıyor. Bir grup üniversite öğrencisi, kahramanlarımız için beklenmedik sorunlar yaratırken, Tucker ve Dale'in kötülüğe karşı verdikleri mücadele de başlıyor. Film, izleyicilere hem korku hem de komedi dolu bir deneyim sunarak, türler arasında eğlenceli bir denge kuruyor. Tucker ve Dale'in yaşadığı olaylar, izleyicileri hem güldürürken hem de gerilim dolu anlar yaşatıyor. Bu eşsiz yapım, korku ve komediyi bir araya getirerek, izleyicilere unutulmaz bir sinema deneyimi sunuyor.

Yeni şerif Martin Brody, bir köpekbalığı saldırısının kurbanına ait kalıntıları bulduğunda, ilk olarak sahilleri yüzücülere kapatma kararı alır. Ancak bu durum, Belediye Başkanı Larry Vaughn ve bazı yerel iş insanları için pek hoş karşılanmaz. Brody, bu hafta sonu bir çocuğun avcısı tarafından öldürülmesi nedeniyle hissettiği pişmanlığı geride bırakmaya çalışır. Ölen çocuğun annesi, köpekbalıklarını avlamak için bir ödül koyar ve Amity, ödülden faydalanmak isteyen amatör avcılar ve balıkçılar tarafından hızla doldurulur. Köpekbalıkları avlama konusunda deneyimli olan yerel balıkçı Quint, yaratığı yakalamak için yüksek bir ücret talep ederek avlanma teklifinde bulunur.

Film, 1982 yılında Stockholm'ün Blackeberg banliyösünde geçmektedir. Uzun bir süre boyunca zorbalığa maruz kalan 12 yaşındaki Oskar, intikam hayalleri kurmaya başlar. Garip bir kız olan Eli'ye aşık olur. Eli, güneşe ve yiyeceğe karşı duyarsızdır ve Oskar'ı yanına almak için davet edilmesi gerekmektedir. Eli, Oskar'a karşılık vermesi için ona bir fırsat tanır; ancak Oskar, Eli'nin hayatta kalmak için başkalarının kanını içmesi gerektiğini öğrendiğinde zor bir seçim yapmak zorunda kalır. Aşk, bu kritik kararda ne kadar etkili olabilir?

Ana, sakin bir banliyödeki evine doğru yola çıkar. Ancak ertesi sabah, kocası zombi komşusuna acımasızca saldırdığında beklenmedik bir şekilde şok olur. Bir zamanlar büyüleyici olan mahallesi şimdi kaos içindedir ve Ana, bu durumdan kaçmak zorunda kalır. Yolda, Kenneth adında bir polis memuru ve hayatta kalmak için en iyi şanslarının terkedilmiş Crossroads Alışveriş Merkezi'nde olduğunu düşünen diğer hayatta kalanlarla karşılaşır. Kaynakları tükendiğinde ve diğer hayatta kalanların yardıma ihtiyaç duyduğu anlarda, grup alışveriş merkezinde sonsuza dek kalamayacaklarını anlar. Bu nedenle, kaçış planları yapmaya karar verirler.

Evan Treborn, çocukluğunda belirli dönemlerde bilinç kaybı yaşadı; bir yerde, sonra başka bir yerde, arada hiçbir şey hatırlamadan. Şimdi bir yetişkin olarak üniversitede eğitimine devam ederken, geçmişte yaşananları anlamak için eski bir günlüğüne göz atmaya karar verir. Bu okuma sırasında, aniden hayatının bir anında kendini bulur. Yaşadığı bilinç kayıplarının aslında geçmişteki boşlukları doldurması gereken anlar olduğunu fark eder. Evan, geçmişteki olumsuz olayları düzeltmek amacıyla bu yeteneğini kullanmaya başlar. Ancak, her geri dönüşünde, durumu düzeltmek yerine daha da karmaşık hale getirdiğini anlamaya başlar. Geçmişteki hataları düzeltme çabası, beklenmedik sonuçlar doğurur ve işler daha da kötüleşir.

Dr. Frankenstein ve canavarı, herkesin öldüğünü düşündüğü bir dönemde hayatta kalmayı başarmıştır. Ancak Dr. Frankenstein, deneylerinin sona ermesini istemektedir. Fakat, çılgın bilim insanı Dr. Pretorius, onun eşi Elizabeth'i kaçırarak durumu daha da karmaşık hale getirir. Dr. Frankenstein ve canavarının hayatta olduğu gerçeği, daha önceki yanlış anlamaların üstesinden gelinmesini sağlar. Dr. Frankenstein, bu çılgın deneylerden kurtulmak istese de, Dr. Pretorius'un sınırları zorlayan bilimsel hırsı, onu yeni bir yaratık yaratma sürecine dahil olmaya zorlar. Dr. Pretorius, Dr. Frankenstein'a, canavarın bir arkadaşı olacak yeni bir varlık yaratma konusunda yardım etmeyi teklif eder. Bu durum, Dr. Frankenstein'ın istemediği bir yola girmesine neden olur. Kendi içsel çatışmaları ve geçmişteki deneyimlerinin ağırlığı altında ezilen Dr. Frankenstein, bir yandan karısını kurtarma çabası içinde, diğer yandan da bu tehlikeli deneyin sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bu karmaşık durum, hem bilimsel etik hem de insani duygular arasında bir denge kurma çabasını beraberinde getirir.

Jang Kyung-chul, son derece tehlikeli bir psikopatik seri katil olarak tanınmaktadır. İşlediği cinayetler, hayal gücünün ötesinde bir dehşetle doludur ve kurbanları genç kadınlardan çocuklara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Uzun bir süre boyunca polis, onu yakalamak için çaba sarf etse de, her seferinde başarısız olmuştur. Ancak bir gün, emekli bir polis şefinin kızı olan Joo-yeon, bu canavarı avlamak için harekete geçer ve korkunç bir şekilde ölü bulunur. Gizli bir ajan olarak sahip olduğu yetenekleri kullanarak Soo-hyun, katilin peşine düşmek için kendi yöntemleriyle araştırmalara başlar. O korkunç ve insanlık dışı katili yakalamak için bir canavara dönüşmeyi göze alarak, intikam almak için ne gerekiyorsa yapacağına dair kendisine söz verir.

Bosna'daki çatışmalar sona ermiştir. Tarlalardaki mayınları temizlemekle görevli bir grup Sırp askeri, bir fabrikanın bodrum katında mühürlü bir adamla karşılaşır. Bu gizemli kişinin tek isteği bir dal sigaradır. İçeri alındıktan sonra, tuhaf olaylar silsilesi başlamaktadır. Hikâye, savaşın bitiminden sadece birkaç gün sonra gelişir. Bir grup asker, mayınları temizlemek için bir tarlada çalışırken, bir fabrikanın bodrum katında kilitli bir adam bulurlar. Bu esrarengiz adam, üşümediğini ve aç olmadığını iddia eder. İçeri alındıktan sonra, askerler arasında kaybolmalar ve iç çatışmalar baş göstermeye başlar. Peki, bu olaylarla dolu gizemli adam kimdir? Gizli bir geçmişe sahip olan bu adam, bulunduğu yerden kurtulmak için bir fırsat aramaktadır. Sırp askerleri, onun varlığının getirdiği belirsizlikle başa çıkmaya çalışırken, her biri kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Adamın sırları, gruptaki herkesin hayatını etkileyen bir dizi olayın tetikleyicisi olur. İçeri alındıktan sonra, askerlerin kaybolması ve gerilim dolu anlar, bu gizemli adamın kimliğini ve niyetlerini sorgulamalarına neden olur. Zamanla, askerler arasında güven bunalımı baş gösterir. Her biri, bu adamın gerçek amacını ve onlara karşı bir tehdit oluşturup oluşturmadığını merak eder. Savaşın getirdiği travmalarla boğuşan askerler, bir yandan da bu gizemli adamın etkisiyle kendi içlerinde çatışmalar yaşamaya başlar. Olayların gidişatı, bu adamın kim olduğunu ve neden orada bulunduğunu anlamaya çalışan askerlerin kaderini belirleyecektir.

Vizyona girdiği ilk günden itibaren büyük bir ilgiyle karşılanan bu korku filmi, küçük bir kızın şeytani bir varlık tarafından ele geçirilmesini konu alıyor. Paranormal bir hikaye içinde, kız annesinden yardım talep ediyor. 1977 yılında, paranormal araştırmacılar Ed ve Lorraine Warren, Londra, İngiltere'de bekar bir anne olan Peggy Hodgson'ın evinde tuhaf olayların yaşandığına inanarak harekete geçiyor. Peggy'nin en küçük kızı, şeytani bir varlığın etkisi altında kalmaya başladığında, Ed ve Lorraine, bu acı çeken kıza yardım etmeye çalışıyor; ancak kendileri de kötü ruhların hedefi haline geliyorlar.