En İyi Paralel Evren Filmleri

Orijinal adı Mr. Nobody olan Bay Hiçkimse, 2009 yılında Jaco Van Dormael tarafından yönetilen bir bilim kurgu filmidir. Film, katıldığı festivallerde birçok ödül kazanarak dikkat çekmiştir. Başrollerinde tanınmış isimlerin yer aldığı bu yapım, 2092 yılında 117 yaşına basan ve dünyada kalan tek ölümlü insan olan Nemo'nun hikayesini anlatmaktadır. Gelişen teknolojinin etkisiyle, insanlık 2092 yılında hücrelerin sonsuz bir şekilde yenilenmesini sağlayarak ölümsüzlüğü keşfetmiştir. Ancak, bu dönemde geriye kalan tek ölümlü olan Nemo, bir gün geçmişte yaşadığı tuhaf bir anıyı hatırlar. Ölümün eşiğinde olan Nemo, çocukken kalkmakta olan bir trenin önünde durduğunu anımsar. Bu anı, onun için büyük bir dönüm noktasıdır. Nemo’nun, annesi ve babası arasında vermesi gereken bir karar, sonsuz sayıda olasılığı beraberinde getirecektir. Bu durum, onun hayatının gidişatını değiştirecek ve izleyicilere derin düşünceler sunacaktır.

2000'lerin başında sinemaya uyarlanan Donnie Darko, 16 yaşındaki bir genç olan Donnie Darko'nun, tavşan kostümü giymiş bir halisünasyonla karşılaşmasının ardından yaşadığı zorlukları ve peşinden gelen gizemli olayları ele alıyor. Vizyona girdiği andan itibaren izleyicilere gerilim dolu anlar sunan bu filmde, Donnie, okul arkadaşlarına göre biraz sorunlu bir birey olarak öne çıkıyor. Uyurgezerlik durumu nedeniyle, gece uykusunda esrarengiz bir gücün yönlendirmeleriyle kontrolsüz hareketler sergilemektedir. Bu tavşan kostümlü ölümcül varlık, zamanla Donnie’nin hayatını daha fazla ele geçirmeye başlar. Zaman ve gerçeklik algısını kaybetmeye başlayan Donnie, kendisini daha önce hiç deneyimlemediği bir boyutta bulacaktır. Film, Donnie'nin içsel çatışmalarını ve çevresiyle olan ilişkilerini derinlemesine incelerken, izleyiciyi de düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Donnie’nin yaşadığı karmaşık duygular ve karşılaştığı esrarengiz olaylar, izleyicinin merakını sürekli canlı tutuyor. Tavşan kostümlü varlık, Donnie’nin hayatındaki belirsizlikleri ve korkuları simgelerken, aynı zamanda onun içsel yolculuğunun bir parçası haline geliyor. Bu durum, Donnie’nin hem kendisiyle hem de çevresiyle olan ilişkisini sorgulamasına neden oluyor. Sonuç olarak, Donnie Darko, genç bir bireyin karmaşık psikolojik durumu ve zamanla değişen gerçeklik algısı üzerine derin bir bakış sunuyor. Film, izleyicilere sadece bir gerilim hikayesi sunmakla kalmayıp, aynı zamanda varoluşsal sorulara da kapı aralıyor. Donnie’nin yaşadığı olaylar, izleyiciyi düşündürürken, aynı zamanda gerilim dolu bir deneyim yaşatıyor.

Duncan Jones'un yönettiği "Yaşam Şifresi", gerçek hayatta hayatını kaybeden Yüzbaşı Colter Stevens'ın, sekiz dakikalık yapay yeniden canlanmalarla, ölümüne sebep olan teröristin kimliğini ortaya çıkarmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. 2011 yılında sinemalarda gösterime giren bu film, eleştirmenlerden de yüksek puanlar almayı başardı. Bir gün bir hız treninde gözlerini açan Yüzbaşı Stevens, buraya nasıl geldiğine dair en ufak bir fikre sahip değildir. Kısa bir süre sonra trende meydana gelen bir patlama ile birlikte, kendisini garip bir kapsülün içinde, askeri üniforma giymiş Goodwin adındaki bir kadınla görüntülü olarak iletişim kurarken bulur. Goodwin, Stevens'a trenin patlamasına neden olan teröristin kimliğini bulması için görev verir; ancak bu görevi yerine getirmek için yalnızca sekiz dakikası vardır.

"Rabbit Hole", 2006 yılında David Lindsay Abaire tarafından kaleme alınan aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlanan 2010 yapımı bir Amerikan drama filmidir. Hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan bu film, Becca Corbett ve Howie Corbett adındaki bir çiftin, çocuklarını trajik bir şekilde kaybettikten sonra yaşadıkları zorlu süreçleri konu alıyor. Mutlu bir yaşam süren Becca ve Howie, çocukları Danny'nin ani bir trafik kazasında hayatını kaybetmesiyle sarsılır. Oğullarını kaybetmenin getirdiği acı, çiftin hayatını altüst eder ve bu durum, aralarındaki bağı zayıflatır. Danny'nin kaybının ardından, Becca ve Howie'nin ilişkisi ciddi bir sınavdan geçer. Howie, yaşadıkları acıyı kabullenmekte zorlanırken, Becca bu zor dönemi atlatmak için Jason adında genç bir adamla dostluk kurmaya çalışır. Bu süreç, her iki karakterin de farklı yollarla yas tutma ve kayıplarını kabullenme çabalarını gözler önüne serer. Film, kaybın getirdiği derin acıyı ve bunun insan ilişkileri üzerindeki etkilerini etkileyici bir şekilde ele alır.

1999 yılında sinema dünyasına damgasını vuran Wachowski Kardeşler’in kült bilimkurgu eseri Matrix, vizyona girdiği andan itibaren geniş bir izleyici kitlesinin ilgisini çekmiştir. Eleştirmenlerce en iyi bilimkurgu filmleri arasında gösterilen Matrix, birçok Oscar ödülüne de sahip olmuştur. Film, Thomas Anderson adında, kendisini sıradan bir birey olarak gören genç bir adamın Matrix ile tanışmasının ardından gelişen olayları anlatmaktadır. Bir yazılım şirketinde çalışan Thomas, gecelerini “Neo” takma adıyla Matrix yazılımını araştırarak geçirmekte ve bu süreçte hayatı tamamen değişecektir. Bir gün Trinity ve Morpheus adında gizemli karakterlerle karşılaşan Neo, yaşadığı dünyanın aslında bir simülasyon olduğunu keşfedecektir. Bu yeni bilgiyle birlikte, sıradan bir insan olmadığını anlayan Neo, Matrix’teki kötü güçlerle mücadele edebilecek tek kişi olarak öne çıkmaktadır. Bu dönüşüm, onun hayatında bir dönüm noktası olacak ve Matrix’in derinliklerine inmeye başlamasıyla birlikte, gerçeklik algısı tamamen değişecektir.

James Ward Brykit’in ilk uzun metrajlı eseri olan Coherence, eleştirmenlerden büyük ölçüde olumlu geri dönüşler almış bir film. Dikkat çekici olan ise, bu yapımın düşük bir bütçeyle ve set ekibi olmaksızın doğaçlama bir şekilde çekilmiş olması. Amerikan yapımı bir bilim kurgu draması olan Coherence, iki farklı festivalde En İyi Senaryo ödülüne layık görülmüştür. Film, arka planda kuantum fiziğine dayanan çokluevren teorisini işlerken, zaman zaman Schrödinger’e de atıfta bulunmaktadır. Film, Emily adında genç bir kadının erkek arkadaşı Kevin ile birlikte arkadaşları Mike’ın evinde sekiz kişilik bir akşam yemeğine katılmasıyla başlar. Bu sırada, bir kuyruklu yıldızın dünyaya çok yakın bir geçiş yapmasıyla birlikte grup, sıra dışı olaylarla karşılaşacaktır.

Mike Cahill'in yazıp yönettiği "I Origins", 2014 yılında Amerika'da çekilen bir bilim kurgu dramıdır. Film, Ian Gray adında bir doktora öğrencisinin, araştırma ortağı Kenny ve birinci sınıf öğrencisi laboratuvar asistanı Karen ile birlikte gözün evrimsel sürecini incelemesini konu alıyor. Bir Cadılar Bayramı partisinde, sadece alışılmadık renkteki gözleriyle dikkat çeken maskeli bir kadın olan Sofi ile tanışan Gray, ona karşı derin bir ilgi duymaya başlar. Zamanla, bu ilginin kaynağının Sofi'nin gözleri olduğunu ve yaptığı araştırmaların hayatını derinden etkilediğini fark eder. Gray, gözlerle ilgili geliştirdiği teoriyi kanıtlamak için her şeyi göze alacak kadar kararlıdır. Bu süreçte, kendi hayatını tehlikeye atma riskini bile göze alarak, araştırmalarına devam eder. Sofi ile olan bağı, onun bilimsel tutkusunu daha da derinleştirirken, Gray'in içsel çatışmaları ve araştırmalarının sonuçları, film boyunca izleyiciyi etkileyen bir yolculuğa dönüşür.

Christopher Nolan’ın önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Interstellar, 2014 yılında ABD'de çekilmiş bir bilim kurgu filmidir. Eleştirmenlerden oldukça olumlu yorumlar alan bu yapım, bir grup bilim insanının uzaydaki bir solucan deliğinden geçerek insanlığın yeni bir yaşam alanı bulma çabasını anlatmaktadır. Dünya, tahıl ürünleri, su ve diğer temel kaynakların tükenmesiyle büyük bir kıtlıkla karşı karşıyadır. İnsanların yaşaması imkânsız hale gelen gezegenimizde, bilim insanları yeni gezegenler keşfetmek için harekete geçerler. Bilim insanları, insanlığın yaşayabileceği uygun bir gezegen bulduktan sonra, keşif uçuşuna Cooper adında bir çiftçiyi pilot olarak göndermeye karar verirler. Teklifi kabul eden Cooper, geride 10 yaşındaki kızı Murph ile ailesini bırakmak zorunda kalır. Ancak, planların beklenmedik bir şekilde gelişmesi sonucunda Cooper’ın dünyaya dönüşü beklenenden çok daha uzun sürecektir.