En Çok İzlenen Muhteşem Bilim Kurgu Filmleri

Bir biyolog, çok sevdiği eşinin aniden kaybolmasıyla sarsılır. Eşinin kaybolduğu bölge, çevresel bir felaketin etkisi altında kalmış bir alandır. Bu durumu araştırmak amacıyla düzenlenen bir keşif gezisi, biyologun umudunu yeşertse de, aradığı sonuca ulaşmakta zorlanır. Bu nedenle, kaybolan eşini bulma çabalarına aralıksız devam etmek zorundadır; çünkü başka bir seçenek yoktur. Keşif ekibi, biyologun yanı sıra bir antropolog, bir psikolog, bir haritacı ve bir dilbilimciyi de içermektedir. Bu ekip, kaybolan kişiyi bulma umuduyla yola çıkar. Ancak, aradıkları şeyi bulma konusunda gerçekten de bir ilerleme kaydedip kaydetmeyecekleri merak konusudur. Biyolog, bu keşif sürecinin sonunda eşini bulma umudunu taşımaktadır.

2002 yılında meydana gelen dehşet verici olayların üzerinden tam altı ay geçmiştir ve bu süre zarfı hiç de kolay olmamıştır. Öfke Virüsü, kontrol edilemez bir seviyeye ulaşmış ve Londra adeta haritadan silinmiştir. ABD Ordusu, büyük çabalarla düzeni yeniden tesis etmeye çalışmış ve şehri karantinaya almıştır. Bu süreçte geri dönmeye çalışan mülteciler de bulunmaktadır ve bir şekilde virüs yeniden içeri sızmayı başarmıştır. Sonuç olarak, ölümcül virüs tekrar yayılmaya başlamış ve bu sefer öncekilerden çok daha tehlikeli bir biçimde bulaşmaktadır. Peki, bu sefer bu korkunç virüsü durdurmak mümkün olacak mı?

"Hunter-Gratzner" adındaki uzay nakliye gemisi, bir meteor çarpması sonucu beklenmedik bir şekilde bir gezegene iniş yapar. Bu kazanın ardından gemide hayatta kalan yalnızca 11 kişi vardır. Hayatta kalanlar arasında pilot Carolyn Fry, William J. Johns, din adamı Abu Al-Walid, Paris P. Ogilvie, genç Jack, John 'Zeke' Ezekiel, sevgilisi Sharon 'Shazza' Montgomery ve kaçak mahkûm Richard B. Riddick bulunmaktadır. Bu insanlar, kaza sonrası hayatta kalma mücadelesi vermek zorundadırlar ve aynı zamanda mahsur kalmışlardır. Düştükleri yer, geniş bir çöl manzarasına sahiptir ve bu durum, hayatta kalanların yiyecek ve su bulma çabalarını daha da zorlaştırmaktadır. Ancak, karşılaştıkları tek sorun yiyecek ve su temin etmekle sınırlı değildir; çok daha büyük tehlikelerle de yüzleşmek zorundadırlar.

Kendine özgü bir bilim insanı, geliştirdiği ışınlanma teknolojisi ile dünyayı dönüştürmenin ilk adımını atar. Başlangıçta, bu deneyin her yönü mükemmel görünmektedir. Dr. Seth Brundle, bu devrim niteliğindeki cihazı kendi üzerinde test etmeye karar verdiğinde, beklenmedik bir şekilde dünyanın en tehlikeli haşeresiyle birleşir. Bir sinek ile bütünleşmesi, onun için büyük bir felaketin başlangıcı olur. Dr. Seth Brundle’ın bu devrimci icadı kullanma arzusu, ona ağır bir bedel ödetir. Deneyin sonuçları, beklediği gibi olmayacak ve onun hayatını köklü bir şekilde değiştirecektir. Şimdi, yaptığı bu deneyin geri dönüşü olup olmadığını sorgulamak zorundadır. Bu durum, bilimsel keşiflerin ve insan hırsının tehlikelerini gözler önüne serer.

Bir grup bilim insanı, dünya genelinde etkisini gösteren gizemli bir paranormal olayın kökenini ve sebeplerini araştırmak amacıyla bir araya gelir. Bu olayın neden ortaya çıktığı ve hangi unsurlardan beslendiği ise tam bir muamma halindedir. Bilim insanları, bu paranormal fenomenin hem nedenini anlamalı hem de bununla başa çıkmanın yollarını bulmalıdır. Zaman daralırken ve daha fazla insanın zarar görmesi riski artarken, bu sorunu çözmek için acilen harekete geçmeleri gerekmektedir. Bu paranormal durumu çözmek ve belirledikleri hedefe ulaşmak, düşündükleri kadar basit olmayabilir. Bilim insanları, karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmak ve karmaşık olayın ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için yoğun bir çaba sarf etmelidir. Her biri kendi uzmanlık alanında derinlemesine bilgiye sahip olsa da, bu durumun karmaşıklığı ve belirsizliği, onları beklenmedik engellerle karşı karşıya bırakabilir.

Evelyn Abbott'un durumu, son gelişmelerin ardından pek de iç açıcı görünmüyor. Keder içinde olan Evelyn, kendisini iki savunmasız yeni doğmuş erkek bebekle birlikte saklanacak bir yer ararken buluyor. Uzaylıların saldırısının üzerinden tam 474 gün geçmiş durumda. Bu süre zarfında, başrahipler de yanmış ve harabe haline gelmiş çiftliklerinden ayrılmak için cesaret bulmaya çalışıyorlar. Yeni bir medeniyet kurma çabası içinde oldukları için bu cesareti göstermeleri gerektiğinin bilincindeler. Bu hedefe ulaşmak için sınırları aşmaları kaçınılmaz hale gelecek. Düşman bölgesine doğrudan girmek zorunda kalacakları an da yaklaşıyor.

Bir bilim insanının bir deneyin denekliğini kabul etmesiyle başlayan hikâye, onun fon bulma çabalarıyla şekilleniyor. Kendi araştırmalarını sürdürebilmek için gerekli finansmanı sağlamakta zorlandığı bir dönemde, aklına gelen tek çözüm, bir deneyin parçası olmaktır. Bu ilginç deneyde, bilim insanının üç hafta boyunca bir insansı robotla aynı evde yaşaması gerekecektir. Bu robot, tam olarak onun mutluluğunu sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Deneyi kabul eden bilim insanı, robotla birlikte yaşamaya başlar ve bu süreçte yaşanacak olanlar merak konusudur. İnsansı bir robotla üç hafta boyunca aynı çatı altında yaşamak, bilim insanı için alışılmadık bir deneyim olacaktır. Robot, onun ihtiyaçlarını karşılamak ve mutluluğunu artırmak için programlanmıştır. Bu durum, bilim insanının günlük yaşamını nasıl etkileyecek? Robotun sunduğu destek, onun hayatında ne gibi değişiklikler yaratacak? Bilim insanı, bu süreçte hem kendi duygusal durumunu sorgularken hem de robotun insani özelliklerini keşfedecektir. Deneyin ilerleyen günlerinde, bilim insanı robotla olan etkileşimlerinin derinleştiğini fark eder. Robot, onun ruh halini anlama ve ona uygun tepkiler verme yeteneğiyle donatılmıştır. Bu durum, bilim insanının yalnızlık hissini azaltırken, aynı zamanda robotun insani yönlerini sorgulamasına neden olur. İnsansı robotun sağladığı bu destek, bilim insanının hayatında beklenmedik bir değişim yaratır ve onu kendi içsel dünyasıyla yüzleşmeye zorlar. Sonuç olarak, bu deney, bilim insanının hem kendisiyle hem de çevresiyle olan ilişkisini yeniden değerlendirmesine yol açar. Robotla geçirdiği zaman, ona mutluluğun ne anlama geldiğini sorgulatırken, aynı zamanda insan ve makine arasındaki sınırları da bulanıklaştırır. Üç hafta sonunda, bilim insanı sadece bir deneyin parçası olmanın ötesinde, derin bir içsel yolculuğa çıkmış olacaktır.

Bir adam, kaderinin belirli bir yol haritasına sahip olduğunu ve bu haritanın ona sunulan geleceği görmesine olanak tanıdığını fark eder. Ancak, bu geleceğin tam olarak istediği gibi olup olmadığından emin olamaz. İstediği kaderi yaşamak için izlemesi gereken yol ise açıktır: hayatı boyunca âşık olduğu tek kadını New York'ta peşinden koşmak zorundadır. David Norris, ABD Senatosu'nda bir koltuğa sahip olma hayaline yaklaşan hırslı bir politikacıdır. Bu süreçte, Elise Sellas adındaki bir kadına aşık olur. Güzel bir balerin olan Elise, David’in daha önce karşılaştığı hiçbirine benzememektedir. David, Elise’e duyduğu derin aşkı hissettiği anda, onları ayırmak için gizemli adamlar sahneye çıkacaktır.

Sınır tanımayan bir zihin gücü sunan deneysel bir ilaç, bir yazarın hayatını köklü bir şekilde değiştirir. Bu yazar, aniden kendi potansiyelinin en üst seviyesine ulaşır ve bu dönüşüm, beklenmedik bir şekilde karanlık güçlerin dikkatini çeker. Bu güçler, onu bir suikast için hedef alır. Geleceği belirsiz olan yazar Eddie Morra, sevgilisi Lindy tarafından terk edilince derin bir umutsuzluğa kapılır. Ancak tanıştığı bu ilaç, onu tamamen farklı bir insana dönüştürecektir. Eddie, bu ilacın etkisiyle daha önce hayalini bile kuramadığı bir zeka ve yaratıcılıkla donanır. Ancak bu yeni yetenekler, ona gerçek mutluluğu getirecek midir? Eddie’nin hayatı, bu dönüşümle birlikte hem fırsatlarla hem de tehlikelerle dolup taşar. Zihnindeki potansiyeli açığa çıkaran bu ilaç, onu sadece başarılı bir yazar değil, aynı zamanda karanlık bir dünyanın parçası haline de getirebilir.

Andrew Detmer, çevresindeki insanlardan sürekli zorbalık gören bir gençtir. Son derece utangaç olan Andrew, bu zorbalıklar nedeniyle sosyal olarak dışlanmış ve yalnız bir yaşam sürmektedir. Okuduğu lisede hiç arkadaş edinme şansı bulamamış, evde ise babasıyla sorunlu bir ilişki yaşamaktadır. Richard Detmer adındaki babası, hem alkol bağımlısı hem de tacizkar bir tutum sergilemektedir. Andrew'un annesi Karen ise ölümcül bir hastalığın pençesindedir. Bir gün, Andrew'un aklına ilginç bir fikir gelir; yaşadığı sıradan hayatı bir filme dönüştürmek istemektedir. Bunun için bir kamera satın alır. Kuzeniyle birlikte çıktıkları bir yolculukta, telekinezi yetenekleri kazanacaklardır. Andrew'un hayatı, zorbalık ve yalnızlıkla doludur. Okulda yaşadığı dışlanma, onu daha da içine kapanık hale getirmiştir. Ailesindeki sorunlar da bu durumu pekiştirmekte, babasının alkol bağımlılığı ve annesinin hastalığı, genç adamın ruh halini olumsuz etkilemektedir. Ancak, bir gün aklına gelen film yapma fikri, ona yeni bir umut ışığı sunar. Kamera alarak, hayatını ve yaşadığı zorlukları belgesel tarzında kaydetmeyi planlar. Kuzeniyle birlikte çıktıkları bu yolculuk, onların hayatında beklenmedik bir değişim yaratacak ve telekinezi yetenekleri kazanmalarına yol açacaktır.