Sancaka'nın babası, onun gözleri önünde acımasızca öldürülür. Bu trajik olayın ardından, bir fırtına sırasında Sancaka'nın üzerine şimşek çakar ve bu an, onun hayatında her şeyin köklü bir şekilde değişmesine neden olur. Kötü niyetli bir adam, halkın pirinç stoğuna bir zehir karıştırarak, bu zehrin etkisiyle doğacak çocukların ahlaki değerlerden yoksun, kötü karakterli bireyler olarak dünyaya gelmelerini sağlamayı planlar. Halk, bu durumu öğrendiğinde isyanlar patlak verir ve pirinçten yiyen hamile kadınlar, ne yapacaklarını bilemez hale gelirler.

Bu karmaşanın ortasında, Sancaka büyümüş ve şimşek çakmasının ona kazandırdığı süper güçlerle donanmıştır. Artık kendisine Gundala adını veren Sancaka, kötülüğe karşı savaşma kararlılığıyla doludur. Pirinç zehirlenmesi olayının arkasındaki kötü adamı bulmaya karar veren Sancaka, bu kişinin peşine düşer. Bu sırada, serumun panzehiri keşfedilir ve halk arasında dağıtılmaya başlanır. Ancak, olayların gerçek yüzü çok daha karmaşık ve derindir. Bu hikaye, Endonezya'nın tanınmış bir çizgi romanından esinlenmiştir.